Yeşilçam’ın usta oyuncusu Bilal İnci’nin torunu Ayçin İnci


Yeşilçam’ın usta oyuncusu Bilal İnci’nin torunu Ayçin İnci’yi en son “Benim Annem Bir Melek”te, saf gelin Nalan rolünde izlemiştik. Güzel oyuncu artık, hikâyesi 1950’li yıllarda geçen “Mor Menekşeler” dizisinin Köfte Leman’ı...
Mor Menekşeler”de Köfte Leman rolüyle karşımıza çıktınız. Bu dizide yer almanızda ne etkili oldu?- En son “Benim Annem Bir Melek”te rol almıştım. O dizi 2010’un mayıs ayında final yaptı ve ben bir yıl boyunca birçok senaryo okudum. İlk başlarda yalnızca komedi dizilerinin senaryoları geliyordu, daha sonra drama dizilerinden de teklifler almaya başladım ama içime sinen bir dizi olmadı. “Mor Menekşeler” teklif edildiğinde ise beğendiğim bir yönetmen olan Serdar Akar ve yapımlarını keyifle izlediğim Adam Film adını duyduğum için projeyi çok merak ettim. Senaryoyu okuyup ‘Köfte Leman’ gibi çok yönlü ve bugüne kadar oynamadığım türde bir karakterle karşılaşınca da bunun oyunculuğumu pekiştirmek için yakaladığım bir fırsat olduğunu fark ettim. Bir sinema filmi zarafetinde çekilen “Mor Menekşeler”in özenle oluşturulmuş kadrosunda olmak, benim için zorlayıcı ve bir o kadar da keyifli bir sınav.

Hayat kadınını oynamak nasıl bir his?- Ben Köfte Leman’ı ve onun gibi bir tercih yapmak mecburiyetinde kalan hanımları, yaşamsal haklarımız manasında eşit görüyorum. Başkaları tarafından parmakla gösterilip kınanan, dedikodu malzemesi yapılan, ezilen, şiddet gören bir kadının, umursamaz ve güçlü gibi görünen kabuğunun altındaki duyguları yansıtmaktan da başta bir insan ve bir kadın olarak özel bir mesuliyet duyuyorum.

ERKEK DİLİNİ İYİ  BİLEN BİR KADIN
Leman, ‘köfte’ lakabını nasıl alıyor?- Dizide hemen hemen her karakterin bir lakabı var. Soyadı Kanunu 1934 yılında yürürlüğe girdi ama 1950’li yıllarda hâlâ eskiden gelen bir alışkanlıkla insanlar lakaplarıyla tanınıyordu. ‘Köfte’ de Leman’a erkekler tarafından takılmış bir lakap. Köftenin yumuşak ve leziz olması, 7’den 70’e herkes tarafından beğenilmesi de kadının özelliklerine uygun bulunmuş olabilir.

Mor Menekşeler” aslında bir erkek hikâyesi. Dizide üç kabadayının 1950’li yıllarda geçen öyküsü anlatılıyor. Köfte Leman bu hikâyenin neresinde kalıyor?- İlerleyen bölümlerde her karakterin hikâyesinin birbiriyle ilişkili olduğunu göreceğiz. “Mor Menekşeler”, öncelikli olarak erkek hikâyesi ama Köfte Leman da erkek dünyası içinde ömür tüketmiş, erkek dilini iyi bilen bir kadın...
AŞK DEYİNCE AKLIMA SADECE AHMET GELİYOR
Aşk, Ayçin İnci’ye ne ifade ediyor? Bu aralar neye ya da nelere aşk duyuyorsunuz?- Aşk deyince benim aklıma, bu ay yedinci yılına girdiğimiz beraberliğimizin benim için öznesi olan Ahmet’ten (Ahmet Mümtaz Taylan) başka bir şey
gelmiyor... Ben hobilerine aşık olanlardan değilim maalesef, bu tanımlamaları klişe buluyorum.

Ablanız Ayça İnci, “İnci’den Çöp Şiş” adında bir restoran açtı. Sizin de oyunculuk dışında böyle bir yatırımınız var mı?- Ablam çok güzel bir işe imza attı, babamın dedeme yıllar önce İzmir’de açtığı çöp şişçiyi İstanbul’da hizmete soktu. Annem ve babam, ablamın en
büyük destekçileri. Ben de işimden arta kalan zamanlarda ablamın yanındayım. Benim şu anda Eskişehir’de çekimleri devam eden dizimden başka odaklandığım
bir şey yok. Ama belki ileride ben de böyle bir girişim düşünebilirim.
EMEK HIRSIZLIĞINA SON
Dedeniz Bilal İnci’yle ilgili telif sorunları çözüldü mü?- Maalesef hayır... Ne dedemin ne de bir başka oyuncunun telif alabildiğini gördüm bugüne kadar...
Oyuncu sendikası ve mesleki örgütler bu konuda uğraşmalarına rağmen hâlâ emeğimiz sömürülüyor. Dedemin rol aldığı 120 film var. Babamın amcası, halam, ablam ve eşim oyuncu. Yani telif meselesi bizim ailemizin tamamını ilgilendiren bir konu. Bir kez de sizin aracılığınızla “Emek hırsızlığına son” diyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder