mor yazılar 2

Aşka aşık kabadayılar

1950’li yıllarda Hacettepe Mahallesi’nde yaşayan üç kabadayının hikâyesini anlatan ‘Mor Menekşeler’ dizisinin oyuncuları Sarp Levendoğlu, Umut Kurt ve Ömür Arpacı, HT MAGAZİN’e konuştu

Sarp Levendoğlu, Umut Kurt, Ömür Arpacı, Zafer Algöz, Güven Kıraç ve Sinan Tuzcu'nun rol aldığı 'Mor Menekşeler' dizisi 1950'li yıllarda kabadayılarıyla meşhur olan Hacettepe Mahallesi'ni ekrana taşıyor.
Serdar Akar'ın yönetmenliğini üstlendiği dizi, Eskişehir'in Odun Pazarı semtinde çekiliyor. Levendoğlu ve Kurt, Eskişehir'de ev tutmuş. Arpacı ise otelde yaşıyor. Ama her yere üçü birlikte gidiyor. Muhteşem bir dostluk kurduklarını söyleyen üçlü, izleyicileri TRT 1 'de pazartesi akşamları 'Mor Menekşeler'i izlemeye davet ediyor.

Açıkçası Ömür Arpacı, Umut Kurt ve Sarp Levendoğlu'nu yan yana görünce bir komedi dizisi izleyeceğimizi sanmıştım ama ağır bir dramayla karşılaştım...
Sarp Levendoğlu: Üç kabadayı olarak yola çıktık, durulduk ve mahallenin raconunu korunak için yola çıktık. İyi niyetle yola çıktık ama hayat bizi çok acımasız bir alana taşıdı.
Ömür Arpacı: Bazı sahnelerin durumu hayat kadar komik ama biz koyu bir drama çekiyoruz.
'Mor Menekşeler'le nasıl karşılaştınız?
Arpacı: Temmuz ayının başında flörte başladık. Ağustos ayında süper bir kadroyla böyle bir işe giriştik.
Levendoğlu: Benim bundan önce iki tatsız işim oldu. Kaliteli işler gelmemesi nedeniyle neredeyse oyunculuğa küsecektim. "Beni heyecanlandıracak senaryo genlene kadar iş yapmayacağım" dedim. Bu senaryoyu mart ayında kabul ettim.
Kurt: Ben tatildeyken iki tane senaryo geldi. Ama bu sezon dizi yapmak istemiyordum. Öyle bir senaryoyla karşılaştım ki, televizyon için fazlasıyla detaylı ve zordu. Herkesin
bildiği, tanıdığı ama derinlemesine bilmediği bir konuydu. O nedenle bu işin içinde olmayı çok istedim.
Artık kabadayılık kavramı kalmadı. Kabadayılık ve mafya aynı kavramlar olarak algılanıyor...
Arpacı: Haklısınız ama biz bildiğimiz kabadayılığı anlatmaya çalışıyoruz.
Levendoğlu: Kabadayılık çok farklı bir şey. Kabadayı bir şeyleri bileğiyle yapmak zorunda. Ama bu devirde kabadayılık kalmadı artık.
Kabadayı Akif, Sarı Fikret ve Hayali Ömer. Bu üçlünün yolu nasıl kesişiyor?
Kurt: Üçünün de  babası aynı kazada ölüyor ve bunlar bu mahallenin içinde büyüyorlar. Hayali Ömer, boksör olduğu için kabadayı olarak hatırı sayılır bir yer ediniyor. Ama hiçbir zaman kendisine kabadayı dedirtmek istemiyor.
Arpacı: Fikret kahvede çalışıyor ama kahvecilik yapmak değil para kazanmak istiyor. Biraz tez canlı, her şeyin çok çabuk olup bitmesini istiyor. O nedenle bu yola giriyor.
1950'li yıllar savaş sonrası ve Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği sancılı bir dönem. Dizide bunları da görecek miyiz?
Levendoğlu: Bir semtin, kültürünün nasıl yok edildiğini izleyeceğiz. Genç Türkiye'nin sıkıntılarını ve adalet sağlama iddiasıyla yola çıkan üç kabadayıyla dönemi de göstereceğiz.
Son yıllarda dönem dizilerinin artmasını neye bağlıyorsunuz?
Arpacı: Dönem dizisi diye ayırmamak gerekiyor. İş iştir. 50 tane senaryo elinize gelir. Bu iş, 2012'de de geçseydi yine oynardık.
Kurt: Ben birkaç tane dönem projesinde rol aldım. Gerçek hikâyeyi ona sadık kalarak anlatabilmek çok güzel bir şey. Dönem dizisi çekmek cesaret gerektiriyor. Bu projenin hassasiyeti ise sinema gibi olması.
Peki, kabadayı âşık olur mu?
Levendoğlu: Kabadayı aşka sahip olmak ister. Akif "Benim kadınım" der.
Kurt: Hayali Ömer, "Ben bu kızı çok seviyorum" der.
Arpacı: Sarı Fikret, "Senin birini sevip sevmediğin önemli değil, o seni seviyor mu?" diye sorar. Sevilmek ister.
Kurt: Özetle kabadayı da âşık olur.
'SERDAR AKAR HIZ DEMEK'
Serdar Akar gibi bir yönetmenle çalışmak nasıl?
Levendoğlu: Ne istediğini bilen bir adamla çalışıyoruz. Uzun bir cümle kurmuyor, tek bir şey söylüyor ve yorulmadan bitiriyorsunuz. Ondan çok şey öğreniyoruz.
Kurt: Özgürlük ve disiplin bu kadar iyi idare edilebilir. Serdar Akar'la çalışmak
büyüleyici bir şey.
Arpacı: Kafada çekip bitiriyor. Serdar Akar'la çalışmak hem sinema gibi bölüm çekmek hem de hız demek.'ERKEK MUHABBETİ ÇOK EĞLENCELİ'
Dizide kadın karakterler olsa da daha çok erkek hâkimiyeti var. Umut Kurt, Zafer Algöz'ün olduğu sette futbol, konuşmamanın mümkün olmadığını söylüyor. Fanatik Beşiktaşlı Algöz'e rağmen sette Galatasaraylıların daha fazla olduğunu ifade ediyor.
Sarp Levendoğlu, sette eğlendiklerini ama ustalarından da çok şey öğrendiklerini vurguluyor.
Ömür Arpacı, "Yayına girmeden dört bölüm çektik. O kadar mutluyum ki, sürekli senaryo istiyorum. Sette erkek muhabbeti çok güzel ama kadın karakterler artacak" diyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder